UCUZLUK: KÖTÜ ŞÖHRETLİ FİYAT-DEĞER

“İdeologlar teorilerini sürekli olarak gerçeklerle ‘test ettiklerin’ iddia etseler de nadiren gerçeklere bakarlar. ” Murray Newton Rothbard, EKONOMİYİ ANLAMAK, s.33. Bazı kavramları zihnimizde önyargılı olarak puanlıyoruz ve bu yanlışlarımızı asla düzeltmek için uğraşmıyoruz. Yanlışları göremememizin nedeni...

SEVGİLİLER GÜNÜ ÜZERİNDEN KÜLTÜR, RASYONALİTE VE TÜKETİM OKUMALARI*

"Biz sevgililer günü gibi kapitalizmin oyunu olan şeylere gelmiyoruz canım ya". Siz gelmiyorsunuz da bakalım başkası geliyor mu, geliyorsa neden geliyor, ne kadar geliyor?

Türkiye’nin Toplumsal Gerçeklerine Ekonomi Sosyolojisi Penceresinden Bakmak – 1

Sosyal bilimlere özgü kavram ve teorileri başka toplumlardan alarak sistem kurmaya çalışan bizim gibi toplumlarda, toplum doğasına uygun olmayan ithal sistemler, ne doğru anlaşılabilmekte ne de toplumsal sorunların çözümünde...

Homo Normalis’in* Kategorileri

Kavramlar ve Kategoriler 1. “İçeri” neresidir? “Dışarı” neresi? Bu sorular sadece fiziksel mekânlarla alakalı değil: İnsan hep birtakım durumların, ruh hallerinin, toplumsal kuralların, dilin, bakış açılarının, hayat anlayışlarının “içinde”dir. İçerde...

UCUZLUK: KÖTÜ ŞÖHRETLİ FİYAT-DEĞER

“İdeologlar teorilerini sürekli olarak gerçeklerle ‘test ettiklerin’ iddia etseler de nadiren gerçeklere bakarlar. ” Murray Newton Rothbard, EKONOMİYİ ANLAMAK, s.33. Bazı kavramları zihnimizde önyargılı olarak puanlıyoruz...

SEVGİLİLER GÜNÜ ÜZERİNDEN KÜLTÜR, RASYONALİTE VE TÜKETİM OKUMALARI*

"Biz sevgililer günü gibi kapitalizmin oyunu olan şeylere gelmiyoruz canım ya". Siz gelmiyorsunuz da bakalım başkası geliyor mu, geliyorsa neden geliyor, ne kadar geliyor?

Türkiye’nin Toplumsal Gerçeklerine Ekonomi Sosyolojisi Penceresinden Bakmak – 1

Sosyal bilimlere özgü kavram ve teorileri başka toplumlardan alarak sistem kurmaya çalışan bizim gibi toplumlarda, toplum doğasına uygun olmayan ithal sistemler, ne doğru anlaşılabilmekte...

Homo Normalis’in* Kategorileri

Kavramlar ve Kategoriler 1. “İçeri” neresidir? “Dışarı” neresi? Bu sorular sadece fiziksel mekânlarla alakalı değil: İnsan hep birtakım durumların, ruh hallerinin, toplumsal kuralların, dilin, bakış...

Arşiv

SOSYAL MEDYA

BİZİ TAKİP EDİN

EN ÇOK OKUNANLAR
POPULAR

SON EKLENEN YAZILAR

Batı Kiraya Doğu Gıdaya

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2003 yılından bu yana hanehalklarının harcama kalıplarının nasıl şekillendiğini değerlendirmek ve hanehalkı harcama kalemlerinin dönemler itibarıyla ne yönde ve ölçüde...

2017’den Sorular Ve Belki Ba(ğ)zı Cevaplar: Soru sormadan önce bir bakın derim!

Sevgili İktisadiyat okurları, bir süredir yoktum. Muhtemelen bir süre daha da olmayacağım. Hazır fırsatını bulmuşken bir şeyler söyleyerek sizlerle hasbihal edeyim dedim. Fırsat da...

İşsizliğe mi Rahatlığa mı Giden Yol: Robotları Beklerken…

Amerikan sineması sözüm sana; Yıllarca robotu başka tanıttın, onu bir öcü gibi gösterdin. Yıllar yıllar önce insanlığın şahit olduğu endüstriyel devrimin etkileri günümüzde hala tartışılırken, burnumuzun dibinde yeni tür bir sanayi devrimi belirmiş bulunmakta. Bu devrimin sessiz elektronik devrimcileri, bilim kurgu kültürünün bize gösterdiği yüzlerinden farklı bir yüze sahip olabilir. İşimizi elimizden alacak korkusuyla okuduğumuz otomasyon haberlerinin altında bize sunulan farklı bir dünya muhtemel gözükmekte. İnsanoğlu belki de bu devrimin en büyük yararlanıcılarından biri olup çıkabilir.

Dertli Dünyanın İdeolojisiz İnsanı

Termodinamiğin 2. yasası olan entropinin bize anlatmak istediği "Her sisitem bozulmaya eğilim gösterir" ifadesi sosyal toplumda da kendisine yer edinmiş bulunmakta. Geçmişten günümüze her geçen gün bozulmaya daha çok meyil gösteren ve dünyanın farklı noktalarına ait olan düzenler, bu yasayı pratik şekilde önümüze koyuyor. İnsanın siyaset yapmaya başlamasından bu yana bu siyasetin yardımcıları olan ideolojiler, varlık amaçlarından şiddetle saptırılarak bir çok insanın kafasında kötü bir şöhrete doğru yol almış bulunmakta. Peki bunun çözümü, toplumun ihtiyacı olan siyaset ve onun yardımcılarını görmezden gelmek mi, yoksa varlık amaçlarını daha iyi değerlendirip entropi kavramını tarihe gömecek bir dünya mı yaratmaktadır?

Türkiye’nin Eğitim Sistemi Üzerine 2/4: Ne yaptık?

Eğitim sistemimizi değerlendirdiğim yazı dizisinin ilk bölümünde malumu bir kere daha dile getirmiştim: Eğitim cephesinde işler yolunda gitmiyor. Peki, bu kötü gidişatın sebebi ne?...

Anne Ben Muhafazakar Oldum

Milenyumun ikinci on yıllık süreci ülkeler arasındaki suyun ısınmasıyla geçti. İletişim ağının muazzam gelişimi belki de çok önceden başlayan ısınmayı hepimize yakından gösterdi diyebiliriz. Kaderi keder olan coğrafyalarda bu ısınma kaynama noktasına ulaştı ve bu durumdan en çok zarar görenler eşyalarını da alıp yola koyuldu göçmen sıfatıyla. Öte yandan refahın coğrafyası dediğimiz kısımlar da muhafazakarlığın ve bazı noktalarında da popülizmin yükselişine şahit oldu. Bu sebeplerden ötürü fazlasıyla küreselleşen dünyamızın yaşanan bu gelişmelere vereceği cevaplar fazlasıyla ilgi çekici olmaya başladı. Şahit olduğumuz tüm bu durumları özetleyen ve farklı açıdan bakabilen bir yazıya göz atalım.

Homo Agent Tür, Praksiyoloji, Bolluk ve Kıtlık Dünyası

Akıl sahibi insan türü, her ideolojinin vaat ettiği yüksek refah seviyesini bulmaya liberalizmle birlikte çok yaklaşmıştır. Ancak bu umut verici birliktelik, sömürü eleştirisinden de kurtulamamıştır. İnsan sömürüsü eleştirisi bir nebze üzerindeki bu yükten kurtulmuş olsa da doğa sömürüsü eleştirisi kendisini temize çekecek argüman bulmakta zorlanmaktadır. Doğa bilinçsiz, tarafsız, umarsız ve vurdumduymazdır. İnsan tam tersine bilinçli ve amaçlıdır. En kötü ve zararlı insanın bile duygularının bir anlamı vardır. Kaprisli, kıskanç ve zalim insan bile bir şeye hizmet eder. En azından egoist olarak kendisine taraflı, çıkarcı ve refah sağlayıcıdır. Bu ikili çatışmanın tetikçilerini değerlendiren aydınlatıcı bir yazı.

Türkiye’nin Eğitim Sistemi Üzerine – 1/4: Ne durumdayız?

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) 15 yaş grubundaki öğrencilerin bilgi ve beceri kazanımlarını değerlendirdiği araştırma projesi olan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı’nın (PISA) 2015...

Ölümden Önce Hayat Var mı? Zamanı ve Güzelliği Anlama Çabaları

Yaşamlarımız akar giderken bir şeyleri kaçırıyor olabileceğimiz endişesi aklımızın bir köşesinde alarmını çalar durur. Yarattığımız ve mutluluğun imitasyonlarını barındıran hayatlarımızda sahiplik kavramı bizi çok büyük bir ikileme sokar bu alarm zilinin de pekişmesiyle. Yüzyıllar önce tartışılmaya başlanan sahiplik kavramından çok daha farklı, çağı yakalamak sorunsalını irdeleyen bir bakış açısı...