Serbest Atış

Kötü Bilgi İyi Bilgiyi Döver Mi?

Tüketim çılgınlığının son kurbanı: bilgi. Bilginin evlerimize girişinin tarihi süreci ve bu sürecin aktörleri çoğumuzun hafızasında yerini korumakta. Ancak bu hafızalara potansiyel bir tehlike olabilecek yeni aktörlerimiz de artık çağın gerektirdiği şekilde aramızda. Sosyal medyanın akıl almaz gelişimi ve teknolojinin de günlük hayatımızda iyiden iyiye yerini alması bilginin dolaşım hızını muhteşem seviyelere çıkarabilmekte. Peki ya bu durumun bize kazandırabileceği bir şeyler de mevcut mu? Ya da fast-food örneğinde olduğu gibi hızlı bilgi de toplum sağlığına zararlı mı? Gelin bu soruların değerlendirmelerine bir göz atalım…

Demokrasi, Eğitim ve Sosyal Hareket

Gezi Parkı eylemlerine sosyolojik ve ekonomik bakış açılarından gelen bir değerlendirme...

Elektriksizlikten Doğmuş Bir Yazı

Apartmanın önündeki boş arsaya park yapacaklar diye üç gündür kafamızı şişiriyorlar. Neticesi güzel olacağı için dayanıyor insan, inşaat makinelerinin sabahın köründe başlayan gürültüsüne. Bugün...

Atilla Yayla, 12 Eylül ve Gezi Parkı

31 Mayıs’ta Taksim olayları fiilen başladığından bu yana Zaman gazetesi yazarı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi hocası Atilla Yayla hem Zaman gazetesindeki yazılarında hem de...

Toplantıların da İçini Boşalttık (Gene Serbest Attım)

  Site yöneticimiz, sevgili dostum Barış Urhan hazretleri uyarıcı ve hatırlatıcı bir mesaj attı geçenlerde bana. Yazı sırası sana geliyor ve senden şöyle iktisadi meselelere...

Fazıl Say, J. S. Mill ve Mediokrasi

Fazıl Say twitter hesabından Ömer Hayyam'ın satırlarının olduğu paylaşımı nedeniyle 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu vahim olay üzerine, düşündüren, ifade özgürlüğü kapsamında bir yazı.

Deli Ol!

İnsanı hayvandan ayıran en büyük özelliği aynı anda hem deli hem de akıllı olmasıdır. O halde insan, delilik uzayı ile akıllılık uzayının kesişiminde yaşayan...

Pür Mutluluğun İmkansızlığı Üzerine

Anlam veremediğin bir rahatsızlık kaplar tüm vücudunu. Fırtına öncesi sessizliktir bu, ama farkında değilsindir, itibar etmezsin. Sonra gözlerin bulanmaya başlar. Bu, bir şeylerin ters...

Geç ürün tedariğinden, sorunlu müşteri hizmetlerine: zidaya.com örneği

İki haftadir cok yogun geçen bir surecin sonunda, yazimi ancak TEDxAlsancak yolunda yazabiliyorum. Aslinda bu tarz yazilara Ertugrul Ozkuk Amerika'dan, Oray Egin Hollanda'dan baslardi...

Eğitimli İşsizlik

Ülkemizde ve dünyada eğitimli işsizlerin sayısının son yıllardaki artışını anlatan, nedenlerini ve sonuçları ile ilgili bilgilendiren ve alternatif çözüm yolları sunan bir değerlendirme.

Üreticiler Soruyor: Âdil Fiyat Nedir ve Tüketiciler Neden Mağdur Rolü Oynar?

Çoğu zaman tüketici birey olarak yazdık çizdik, okuduk. Peki hiç bu kadar materyali bir de üretici gözünden düşüneniniz oldu mu ? Bütün üreticiler adına haykırıyoruz. Tüketiciler, üreticileri aldatmaya devam ediyor. Bütün emeğimizi ve zamanımızı harcayarak ürettiğimiz mallara talep etmeyerek bizi zor duruma soktunuz. Mallarımızın fiyatını ne kadar düşürürsek düşürelim satın almaya tenezzül bile etmediniz. Bizi iflas ettirerek bütün çalışanlarımızın rızkı ile oynadınız. Bizi çalışkanlığımızdan dolayı desteklemediniz. Mallarımızı alırken hiç güler bir yüzle teşekkür etmediniz. Oysa biz, sizin bütün ihtiyaçlarınıza cevap vermek için gece gündüz çalışmıştık. Karşılığında ne gördük? Kendi çıkarını düşünen, açgözlü ve bencil insanlar. Sizin bizden farkınız ne o zaman? Peki, neden bütün üreticiler kötü, tüketiciler iyi? Neden tüketicileri koruma hakları, kanunları ve dernekleri var? Neden üreticileri koruma derneği yok? Üreticiye kulak veren bir yazıyla..

Türkiye'de Antidepresan Kullanımı Artıyor Mu?

iletisim: barisurhangmailcom Bu soruya "evet" ya da "hayır" gibi kestirme bir cevap vermektense isterseniz işi biraz daha heyecanlı hale getirelim ve şu soruyu soralım "Türkiye'de...

Bir İktisaçının Aşkı – 14 Şubat'a selam olsun! 🙂

BİR İKTİSATÇININ AŞKI Yatay seyir izleyen kalp grafiğimi yukarı yönlü harekete geçirensin, Yüksek seviyeden arz ettim aşkımı; yoğun talep beklentisiyle, Arzımın talebinle kesiştiği noktada dengeye gelecek aşkımız, O...

İstanbul Semalarında Žižek … Bir ben kaldım yazmayan…

Evet, birkaç haftadır bir çok insan yazdı çizdi, yerden yere vurdu, bir ben kaldım yazmayan… Fakat eleştirilerimi ön plana çıkarmak yerine tuttuğum notları ve kayda dayalı detayları paylaşacağım diğer yazarlardan farklı olarak. Ne yazık ki kimileri, hangi koşullarda ve sırada neyi söylediğini atladığından, başka noktalara çekmişler konuşulanları. Üstelik Zizek, konuşmalarında, kendi ülkesinden bakarak durumu değerlendirdiği gibi birtakım açıklamaları eklese de, duymak istemeyen çok olmuş anlaşılan. Beklentileri bir hayli kırmış Zizek anladığım kadarıyla; fakat, madem biliyordu yazarlar neden tekrar edilmesini istediler Žižek’ten onu da hiç anlamadım. Gayet pozitif ve eğlenceli bir edayla Žižek, hoş bir seda olup ülkesine döndü bence, eee geriye çok da anlamsız şeyler kalmadı doğrusu. Ben kısa bir özetini geçip, takip edemediyseniz, bilginiz olsun diye bir aktarımda bulunacağım. İyi okumalar.

Atilla Yayla ve Kes-Yapıştır – Cato Journal’dan Yazı "Almak"

Zaman gazetesi yazarı Atilla Yayla geçtiğimiz ay gazetedeki köşesinde Hakikatin Krallığı, İnsanın Köleliği başlıklı bir yazı yayınlamış ve yazısının ilk paragrafında Rus düşünür Nikolai...