İktisat Tarihi

Türkiye’nin Toplumsal Gerçeklerine Ekonomi Sosyolojisi Penceresinden Bakmak – 1

Sosyal bilimlere özgü kavram ve teorileri başka toplumlardan alarak sistem kurmaya çalışan bizim gibi toplumlarda, toplum doğasına uygun olmayan ithal sistemler, ne doğru anlaşılabilmekte...

Düzeni Sıfırlarken… (II)

Şimdi meseleyi biraz somutlaştıralım. Yazının birinci bölümünde sosyalistleri eleştiren Mises’ten bahsetmiştik. Mises’e (1935, s. 89) göre “Sosyalizmde tüm üretim araçları toplumun mülkiyetindedir.” Dolayısıyla sosyalizm...

Düzeni Sıfırlarken… (I)

Genel seçimden hemen önceydi, yolda giderken Komünist Parti’nin standına denk geldim. Büyük ihtimalle üniversiteli olan, parti önlükleri giymiş gençler bildiri dağıtıyorlardı. Bana da bir tane verdiler. “Bu Düzeni Sıfırla!” başlıklı bildiride Komünist Parti’nin hedeflediği Türkiye on maddede özetleniyordu. Maddelere göz gezdirince, işsizlik ve sömürü gibi şeylerin olmadığı, hemen hemen düşsel bir Türkiye gördüm. Yirmili yaşlarının başındaki bir genç için bunlar gerçekleştirilebilir görünebilir belki. Ama yaş ilerledikçe, özellikle de bu meseleler hakkındaki eleştirileri biraz okuduysanız, bunlara biraz gülümsemeyle bakıyorsunuz.

Homo Agent Tür, Praksiyoloji, Bolluk ve Kıtlık Dünyası

Akıl sahibi insan türü, her ideolojinin vaat ettiği yüksek refah seviyesini bulmaya liberalizmle birlikte çok yaklaşmıştır. Ancak bu umut verici birliktelik, sömürü eleştirisinden de kurtulamamıştır. İnsan sömürüsü eleştirisi bir nebze üzerindeki bu yükten kurtulmuş olsa da doğa sömürüsü eleştirisi kendisini temize çekecek argüman bulmakta zorlanmaktadır. Doğa bilinçsiz, tarafsız, umarsız ve vurdumduymazdır. İnsan tam tersine bilinçli ve amaçlıdır. En kötü ve zararlı insanın bile duygularının bir anlamı vardır. Kaprisli, kıskanç ve zalim insan bile bir şeye hizmet eder. En azından egoist olarak kendisine taraflı, çıkarcı ve refah sağlayıcıdır. Bu ikili çatışmanın tetikçilerini değerlendiren aydınlatıcı bir yazı.

Platon-Lenin-Badiou Üçgeni’nde Hakikat-Komün Bağıntısı Üzerine

Politika olarak adlandırılan faaliyetin, salt dışsal yöneten-yönetilen ilişkisiyle sınırlı olduğu ön kabulü, günümüzde giderek belirginleşen ontolojik bir sorun halini aldı. Homo politicus’un bu incitici...

İbn-i Haldun'un İktisat Tarihi Görüşü Versus Praksiyoloji

"Nasıl ki Batı medeniyeti Adam Smith’i Doğu medeniyeti de İbn-i Haldun’u iktisadın kurucusu olarak önümüze koyarken hiç çekinmiyorsa bizde onların en temel noktalarının yanlışlarını önünüze koyabilmeliyiz". Bu yazıda da doğu medeniyetinin iktisadi temsilcisi İbn-i Haldun'un iktisat, sosyoloji, ve praksiyolojiyi de barındıran görüşlerini değerlendireceğiz.

Bu Kez ’’Kapsayıcı’’ Kapitalizm

İktisadın geçerliliğini ispatlama ihtiyacını en çok duyduğu dönemlerden birinde yaşayan bizlere serbest piyasa ekonomisi ve iktisadi insan verili olarak sunuldu ve yeterli refah seviyesine...

Cambridge Sermaye Tartışmalarına Tanıklık Etmek – 4/4

Cambridge sermaye tartışmalarına ne oldu? Bu soruyu ben değil, 2003 yılında Journal of Economic Perspectives adlı akademik dergide yayımlanan makalelerinde A. J. Cohen ve...

Cambridge Sermaye Tartışmalarına Tanıklık Etmek – 3/4

Cambridge sermaye tartışmalarına ne oldu? Bu soruyu ben değil, 2003 yılında Journal of Economic Perspectives adlı akademik dergide yayımlanan makalelerinde A. J. Cohen ve...

Cambridge Sermaye Tartışmalarına Tanıklık Etmek – 2/4

Cambridge sermaye tartışmalarına ne oldu? Bu soruyu ben değil, 2003 yılında Journal of Economic Perspectives adlı akademik dergide yayımlanan makalelerinde A. J. Cohen ve G....

Akılcı İktisat ve Homo Agent

İktisat bilimi rasyoneldir. Çünkü insanın kıtlık dünyasında kendi hayatını idame etmek için elinde bulundurduğu tek bir araç vardır: O da akıldır. Akıl mükemmel ve tam bilgiyi değil koşullara göre seçimlerimizle beraber en değerli olan şeye ulaşmamıza yol gösteren şeydir. Gelin iktisat biliminin detaylı analizini birlikte yapalım.

Şeyh Bedreddin’den Brezilyalı Topraksızlar’a Sosyalist Praksis

Osmanlı’da Fetret Dönemi sonrasında gelişen Şeyh Bedreddin Ayaklanması’nın kimi araştırmacılarca tarihte sosyalist doğrultudaki ilk örgütlü hareketlerden biri olduğu kabul görmüştür. Ondan yüzlerce yıl sonra ise, adını dahi bilmedikleri Bedreddin’in de fikirlerini barındıran bir düşünce, yüzlerce kilometre ötede birilerine hayat vermektedir.

Arkeolojik Kalıntılar ve Tarihsel Veriler Işığında: Praksiyoloji Bilimi

“Tarihsel bilimlerin konusu geçmiştir. İnsan eylemleri için, yani, gelecektekiler için de geçerli hiçbir şey söyleyemez. Tarihin çalışılması insanı akıllı ve sağduyulu yapar. Fakat bizzat kendisi somut işleri...

Rothbard’tan Hayek’e: “Fuck You!!”

Murray Rothbard'dan Friedrich Hayek'e...

Dinlerin Faize Bakışı*

Faiz kavramının tarihsel süreçteki yerini, farklı dinlerin kitaplarının önde gelen isimlerinin faize bakış açılarını ta en başından inceliyoruz. Gelin beraber bakalım.