“Bu satırları, artık tropikal yağmurlarına alıştığımız Ankara’da, tatil hayalleriyle yanıp tutuşan biri olarak yazıyorum. Umarım sıcak kumlar ayaklarını çok fazla acıtmıyordur. Güneşe dikkat et, denizde de çok derinlere gitme. İmza: Bir Dost”
Tatil aşkıyla yanıp tutuştuğumuz (en azından benim yanıp tutuştuğum) şu günlerde ülkemize bir de turizm penceresinden bakalım istedim. TÜİK’in çeyreklik olarak yayınladığı Turizm İstatistikleri’nde, ülkemizi ziyaret eden kendi vatandaşlarımız ve yabancılar ile yurtdışına çıkış yapan vatandaşlarımızın birçok kategoriye göre istatistikleri kolaylıkla bulunabilir [1]. İşte biz de bu sefer bu istatistikleri bir kurcalayayım dedik; bakalım ne çıkacak.
En eski veri 2001 yılına kadar gidiyor. 2001 yılında ülkemizi 13,5 milyon kişi ziyaret etmiş ve bu yılda toplam turizm gelirimiz 10,5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmiş; söz konusu yılda ülkemizi ziyaret edenler ziyaretleri boyunca ortalama 777$ harcama yapmış. Turizm gelirimiz 2001-2005 döneminde yıllık ortalama %18,2 oranında artarak 2005 yılı sonu itibariyle 20,3 milyar dolara ulaşırken aynı dönemde ziyaretçi sayısı da yıllık ortalama %16 oranında artarak 24,1 milyon kişiye ulaşmıştır.
Turizm gelirimizde 2006, 2009 ve 2010 yıllarında negatif büyüme oranı gözlemlenmiştir. 2006 yılında yıllık %8,5 oranında azalan turizm gelirimiz 2009 yılında %1,4 oranında, 2010 yılında ise %0,5 oranında azalmıştır. Benzer bir şekilde ziyaretçi sayısı da 2006 yılında %4 oranında azalmıştır.
Grafik 1: 2001-2014 Döneminde Yıllık Turizm Geliri ve Ziyaretçi Sayısı
Turizm gelirimizin ve ülkemizi ziyaret eden kişi sayısının kısa kesintiler haricinde sürekli artış eğilimi içerisinde olması kulağa hoş gelse de ülkemizdeki ortalama turizm harcaması da önemli bir detay içeriyor. Selçuk Şirin’in 5 Ocak tarihli Hürriyet yazısında da dediği gibi artık günümüzde önemli olan kaç turistin geldiği değil gelen turistin kaç para harcadığıdır [2]. Selçuk Hoca New York ve İstanbul’un da dâhil olduğu 132 kente ilişkin turizm verilerini derlediği yazısında Londra’nın 18,7 milyon kişiyle 2014 yılında en fazla turist çeken şehir olurken İstanbul’un ise 11,6 milyon kişiyle yedinci sırada yer aldığını belirtmiş.
Hocanın ayrıca değindiği bir başka ve –belki de daha önemli husus- ise gelen turistin yaptığı harcama. Öyle ki İstanbul, turist sayısında ilk yedi şehir içerisinde yer alırken turistlerin yaptığı harcama bakımından ise 10. sıraya geriliyor. Diğer bir deyişle, New York’a gelen ortalama bir turist ziyareti boyunca 1575 dolar harcamaktan kendini alamazken İstanbul’a gelen ortalama bir turist ise 810 dolar harcıyor [2].
Ne yazık ki ülkemize çekmeyi başardığımız ve sayılarını artırdığımız turistlere ülkemizde para harcatamıyoruz. Öyle ki, 2002 yılında ülkemize gelen ortalama bir turist 816 dolar harcama yaparken 2014 yılında bu tutar yalnızca 828 dolara yükselmiştir. 2002-2014 döneminde ülkemize gelen turist sayısı %172 oranında artarken bu turistlerin yapmış olduğu ortalama harcama tutarı ise yalnızca %1,5 oranında artmış.
Takılı kaldığımız bir başka husus ise ortalama geceleme sayısında karşımıza çıkıyor. Ülkemizi ziyaret eden turistler 2003-2014 döneminde ziyaretlerinde ortalama 10,9 gece konaklarken ülkemizden yurtdışına giden vatandaşlarımız ise aynı dönemde ortalama 18,2 gece konaklamışlar. Daha uzun konaklama daha yüksek bir harcama değerini getirebileceği için ilerleyen dönemlere ilişkin turizm politikalarımızda turistleri ülkemizde daha uzun konaklatma yollarına da eğilebiliriz belki de.
TÜİK’in yayınladığı Turizm İstatistikleri’ne bakmaya devam ederken Ankara’da yağmur şiddetini artırıyor. 2014 yılı sonu itibariyle elde etmiş olduğumuz 34,3 milyar dolarlık turizm gelirimizin %81’lik kısmını, ziyaretçi sayısının %87’sini oluşturan yurtdışında yaşayan yabancı ziyaretçiler oluştururken kalan %19’luk kısmını ise ziyaretçi sayısının %13’ünü oluşturan yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız oluşturmaktadır. Dolayısıyla, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız, yabancılara göre daha süren gecelemeleri ile (2014 itibariyle 18,5 gece) ziyaretleri boyunca ülkemizde daha fazla harcama yapmakta ve turizm gelirimize katkı sağlamaktadır (Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın ortalama harcaması 2014 yılı itibariyle 1.130 dolar).
Misafirlerimizin milliyetlerine bakıldığında öngördüğümüz gibi Almanya’dan ve Rusya Federasyonu’ndan gelen turistler ilk sıralarda yer alıyor. 2014 yılı itibariyle yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızı bir kenara koyarsak Alman turistler %12,4’lük pay ile ilk sırada yer alırken Rus turistler %10’luk pay ile ikinci, İngiliz turistler ise %6’lık pay ile üçüncü sırada yer alıyor.
2014 yılında Doğu Asya ülkelerinden gelen turist sayısı %45 oranında artarken bunun yanında Batı Asya ülkelerinden gelen turist sayısında görülen %26’lık artışta İran’dan gelen turist sayısında görülen %34’lük artış ile İsrail’den gelen turist sayısında görülen %34’lük artış etkili olmuştur.
2004 yılında iş amacıyla yurtdışına çıkan bireyler toplam içerisinde %35 paya sahip ilken gezi ve eğlence için yurtdışına seyahat edenlerin payı ise %17 oranında idi. 2014 yılına gelindiğinde ise gezi ve eğlence için yurtdışına çıkanların oranı 19 puanlık artış ile %36’ya ulaşırken iş amaçlı seyahatlerin toplam içerisindeki payı ise %28’e gerilemiştir.
Son olarak ülkemize gelen turistlerin harcamalarının kompozisyonunu inceleyip son verelim yazıya. 2002 yılında ülkemizi ziyaret eden turistler harcamış oldukları 100 doların 16,5 dolarını yeme-içmeye ayırırken 13,8 dolarını ise konaklamaya ayırıyorlardı. Söz konusu 100 doların 8 doları giyecek ve ayakkabıya, 5 doları hediyelik eşyaya ayrılırken 4 doları ise Türkiye içindeki ulaşım giderleri olarak karşımıza çıkmaktaydı. 2014 yılına gelindiğinde ise yine bu 100 doların bu sefer 20 doları yeme-içme harcamalarına, 12,7 doları ise konaklama harcamalarına ayrılıyor. Turistlerin giyecek ve ayakkabı harcamalarının toplam içerisindeki payı %11’e yükselirken hediyelik eşya harcamalarının payı ise %5,7’ye yükseliyor.
Bir manşet söz ile bitirelim yazımızı. Turistler daha az halı ve kilim alıyor! Cem Yılmaz’ın “G.O.R.A.” filminde canlandırdığı karakterlerden biri olan Arif karakterinin de içinde bulunduğu halı, kilim sektörü gücünü biraz yitirmişe benziyor. 2002 yılında 100 dolarının 2,2 dolarını halı, kilim vb. ürünler için harcayan yabancı misafirlerimiz artık sadece 90 sentini bu ürünler için ayırıyor.
Grafik 2: Ülkemize Gelen Turistlerin Harcama Kompozisyonu
KAYNAKLAR
[1] TÜİK, Turizm İstatistikleri, http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1072.
[2] Şirin, S. (2015). “İstanbul’a gelen çok, pazarlayan yok!”, Hürriyet Gazetesi, 05.01.2015.
[3] İlk Görsel: http://www.eccireland.ie/