İki Şey Üzerine Betimlemeler


Liberalizm, birey var oldukça doğru olandır- olması gerekendir. Özgürlük bilincinden doğan haklı bir basamaktır ; insan- kendisi olan insan– istence sahiptir doğal olarak ve bu istenç, vicdanla eşgüdümlü olduğu sürece kutsanmalıdır da. Liberal, temel ve evrensel insan haklarını, hukukun üstünlüğünü savunduğu içindir ki onun moral yetisinden övgüyle bahsedilebilir. Ancak liberalin moral yetisinin sınırı ‘pür liberalliğe’ kadardır. Ötekinin hakkını umursamayan pür liberal, aslında kendini de ötekileştirdiğinin farkında değildir- ve bunu erdem saydığı ölçüde bilgisizdir. Pür liberallik, ana liberalizm akımından dışlanmış olsa da , sapkın bir dürtü olarak onun içinde gizil olandır ve ortaya çıkması kaçınılmazdır. Bu sapkın dürtü,  kapitalizm adıyla tezahür eder – hep istemeye, kendi için istemeye olan eğilim. Bir ahlaksal bozukluk olarak kapitalizm- kapitale tapınma ritüeli–  üretimi ve verimi tanrısallaştırır; bunun sonucu  bireyin materyalleşmesidir .  Kapitalist de kendine yabancılaşmıştır; dürtülerinin esiridir çünkü o artık. Nitekim  Lenin,  “Emperyalizm , Kapitalizmin Son Aşamasıdır” derken haklıdır ; ancak tipik bir Marksist sanrısı içinde olduğundan, aynı zamanda da güçlü bir ruhbilimsel önerme  ortaya attığının farkında değildir.
Sosyalizm ise liberalizmin yanlış olduğu denli doğrudur.  Birey, toplumu oluşturduğunun farkındaysa eğer,  bireysel hırsından vazgeçmesi moral olarak doğru olandır. Sosyalistin onuru, insanın vahşi doğaya serbestçe salınmasına olan karşı-duruşunda,  ezilenin hep ezilen kalmasına olan diklenişinde yatar. Görünürde bireyi özgürleştirir; ancak salt proleterleri zincirlerinden kurtarmanın verdiği hafiflik ve onda gizil olan birey ve özgürlük düşmanlığı, sosyalistin erdeminin tükendiği yerdir. Erdemsizliğinin kaynağı, bütün tarihi salt sınıf mücadelesine indirgemesinde yatmaktadır.  Bireyin etkenliğini yok sayar ; edilgenlik bireyin kaçınılmaz yazgısıdır. Doğayı açıklarken materyalizmi temel almasında ve pozitivizmi övmesinde ne kadar haklıysa, dünya tarihini açıklarken yalnızca olgulara başvurmasında- insanı materyalleştirmesinde– o derece haksızdır. Çünkü Dünya Tinini bilmez ya da kavramak istemez . Ve komünizme ulaşıldığında, onun burjuvanın iktidarı olarak betimlediği devlet, kendini ortadan kaldıracaktır. Bunu sevinçle düşler Marksist-Sosyalist ; çünkü özgürlüğü ve bireyselliği yeterince tanımaz. Devletin, özgür bireylerin kendilerini nesne yapabilmelerinin ve ussallaşabilmelerinin ardındaki biricik olanak olduğunu ıskalar ve ona göre Devlet varsa özgürlük yoktur.Özgürlük olduğunda ise devlet olmayacaktır (Lenin).
Geist ( Tin),  ilkin kendi varlığını tanır. Öznel olarak benliğini ve özgürlüğünü deneyimler. Sonrasında başka bedenleri ve zihinleri de farketmeye başlar. Bu süreçte o artık, öznelden nesnele geçişi yaşar; çünkü ötekinin de tıpkı kendi gibi varolduğu bir dünyada bulur kendini.  Nesnel olan, herkes için geçerli olan, evrensel ahlak –  Us, Yasa ve Devlet– belirir .Ve en sonunda Mutlak Tine  ulaşma yolundadır (Hegel).  Eğer liberalizm birey demekse, o  tezdir;   sosyalizm de onun antitezidir. İkisinin ahlaksal sapkınlıkları ancak ve ancak tinsel bir birlikte eriyip yokolabilir; bu birlik, karşıtların diyalektik biroluşundan başka birşey değildir. Olması gereken sentezdir;  içlerinde başından beri varolan Kötü’yü yokederek ve yine içlerinde başından beri varolan İyi’yi  bularak, bilerek ve  daha da yükselerek. Tarih bilinçsiz değildir- bunu göstermek için çabalamıştır ve  insanın ona haksızlık etmesi epey yadırganacak bir durumdur ; zira o tarihin bizzat kendisidir.

Bunlar ilginizi çekebilir

UCUZLUK: KÖTÜ ŞÖHRETLİ FİYAT-DEĞER

“İdeologlar teorilerini sürekli olarak gerçeklerle ‘test ettiklerin’ iddia etseler...

SEVGİLİLER GÜNÜ ÜZERİNDEN KÜLTÜR, RASYONALİTE VE TÜKETİM OKUMALARI*

"Biz sevgililer günü gibi kapitalizmin oyunu olan şeylere gelmiyoruz canım ya". Siz gelmiyorsunuz da bakalım başkası geliyor mu, geliyorsa neden geliyor, ne kadar geliyor?

Türkiye’nin Toplumsal Gerçeklerine Ekonomi Sosyolojisi Penceresinden Bakmak – 1

Sosyal bilimlere özgü kavram ve teorileri başka toplumlardan alarak...

Homo Normalis’in* Kategorileri

Kavramlar ve Kategoriler 1. “İçeri” neresidir? “Dışarı” neresi? Bu sorular...