Köşe Yazarları

Engin Ardıç ve Friedrich von Hayek

Kütüphaneyi karıştırırken Nazım Güvenç’in bir hayli vakit önce aldığım Hayekizm adlı ufak kitabını buldum. 1999’da yayınlanan kitap bildiğim kadarıyla Turan Yay’ın Hayek’te İktisadi Düşünce kitabından sonra Türkçe yazılmış ve Hayek'in fikirlerine giriş niteliğini taşıyan ilk kitap. Bir diğer kitap da ilk baskısı 1996’da yapılan Eamonn Butler’ın Hayek adlı kitabı. Ama Türkçe yerine Osmanlıcaya çevrildiği ve içinde yer yer İngilizceden bozma kelimeler olduğu için Butler’ın kitabı okuyana sıkıntı verebilir. Bu nedenle kitabın İngilizcesini okumak daha faydalı olabilir. Güvenç kitabında konuları Butler’dan daha farklı bir sıralamayla ele alıyor ve bazı hususlarda onun kadar ayrıntıya girmiyor. Bu açıdan kitabın Butler’ın kitabına kıyasla daha genel nitelikte olduğu söylenebilir.

MICHAEL SHERMER, ATİLLA YAYLA VE ANARKO-KAPİTALİST İKTİSAT-2

“Orman kanuna geri götüren şey kesinlikle devletçiliktir –çatışmaya, uyumsuzluğa, sınıf mücadelesine, fetih ve herkesin herkese karşı savaşına ve genel yoksulluğa geri gidiş. Karşılıklı hizmetler...

Atilla Yayla, 12 Eylül ve Gezi Parkı

31 Mayıs’ta Taksim olayları fiilen başladığından bu yana Zaman gazetesi yazarı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi hocası Atilla Yayla hem Zaman gazetesindeki yazılarında hem de...

Tarih Mises'i Haklı Çıkardı mı? – Atilla Yayla’yı Düzeltmek

Zaman gazetesi yazarı Atilla Yayla geçen haftaki yazısında “kurucu rasyonalizm” olarak adlandırdığı bir düşünce geleneğinden ve İskoç Aydınlaması’ndan bahsetmiş. Yayla’nın yazdığına göre, kurucu rasyonalizm toplumsal düzenlerin insan aklı vasıtasıyla kurulabileceğini ileri sürüyor ve böylece yeryüzü cennetleri olabilecek düzenlerin yaratılabileceğini iddia ediyormuş. Bu rasyonalizmin 20. yüzyıldaki tipik temsilcileri de sosyalizm ve faşizm imiş. Ancak toplumsal düzene bakmanın kurucu rasyonalist olmayan, daha çeşitlilikçi, insani, keşifçi bir yolu da varmış ve bu da Aydınlanma'nın İskoç koluyla bağlantılıymış. Yayla bu aydınlamayı rasyonalizme karşı çıkmak için kullanmış. Bu hususta Yayla özellikle bireylerin toplumda kullandıkları bilgi meselesinden bahsetmiş ve bu meselenin sosyalist ve faşist düzenlerin neden tam olarak işleyemeyeceğini açıkladığını ileri sürmüş. Dediğine göre, mükemmel bir sistemin kurulabilmesi için toplumda kullanılan tüm bilginin tek bir elde toplanması gerekiyormuş. Oysa bu mümkün değilmiş, çünkü bu bilgi hem parçalı hem de dağınıkmış. O yüzden insanlar bu bilginin tamamına sahip olamazlarmış ve sınırlı bilgiyle yaşamak zorundalarmış. Atilla Yayla’nın anlattığı bu meseleler esas itibariyle Avusturya İktisat Okulu’nun kapsamına giriyor. Bu okulun sosyalizm eleştirisiyle bir ara ilgilendiğim için Yayla’nın yazdıklarına biraz bu açıdan baktım. Maalesef Yayla’nın bilgi meselesi ile İskoç Aydınlanmasını bir arada ele alması olmamış. Kurucu rasyonalizme karşı çıkarken Mises'ten bahsetmesi de olmamış. Hele Hayek'in ismini anmadan geçmesi hiç olmamış.

Ronald Coase ve Firmalar – Atilla Yayla’nın Yanlışları ve Değiştirdikleri

Zaman gazetesi yazarı Atilla Yayla geçtiğimiz haftaki yazısında firmalardan bahsetmiş. Bu meselelere birazcık bulaştığım için ne yazdığını merak edip yazdıklarına bir bakayım dedim. Yazısında...

Murat Çokgezen: Bir İktisatçı Gazete Okuyor

Geçtiğimiz Salı günü MNG Kargo'dan gelen poşeti açtığımda Murat Çokgezen'in son kitabı "Bir İktisatçı Gazete Okuyor" ile karşılaştım. Murat hocam incelikle bana imzalı bir...

Mehmet Altan'dan Kuantum Dersleri!

Dikkat ettiyseniz son yillarda bir "kuantum ticareti"dir gidiyor. Kimileri cikti "kuantum dusunce sistemi" dedi, kimileri de "kuantumu yasaminizda hissetmek" diyerek sacmaladi. Sakin agir gelmesin...

Emre Aköz Örneği ile Yazar Sorumluluğu!

Emre Akoz, bundan yaklasik 3 ay onceki "Bilim mi cuzdan mi?" baslikli yazisinda soyle demisti: "...Dünkü SABAH'ta da okudunuz: Dünyanın en iyi üniversitelerini belirleyen bir...