Aylık Arşiv: Şubat, 2012

Prenatal Testosteron Seviyesinin Fizyolojik, Davranışsal ve Bilişsel Gelişime Etkileri (1)

American Anthropologist dergisinin 1888 Ocak tarihli ilk sayısında Frank Baker Anthropoligical Notes on the Human Hand (1) adlı bir makale yayınladı. Makale insan eli...

Türkiye'de Antidepresan Kullanımı Artıyor Mu?

iletisim: barisurhangmailcom Bu soruya "evet" ya da "hayır" gibi kestirme bir cevap vermektense isterseniz işi biraz daha heyecanlı hale getirelim ve şu soruyu soralım "Türkiye'de...

Bir İktisaçının Aşkı – 14 Şubat'a selam olsun! 🙂

BİR İKTİSATÇININ AŞKI Yatay seyir izleyen kalp grafiğimi yukarı yönlü harekete geçirensin, Yüksek seviyeden arz ettim aşkımı; yoğun talep beklentisiyle, Arzımın talebinle kesiştiği noktada dengeye gelecek aşkımız, O...

İstanbul Semalarında Žižek … Bir ben kaldım yazmayan…

Evet, birkaç haftadır bir çok insan yazdı çizdi, yerden yere vurdu, bir ben kaldım yazmayan… Fakat eleştirilerimi ön plana çıkarmak yerine tuttuğum notları ve kayda dayalı detayları paylaşacağım diğer yazarlardan farklı olarak. Ne yazık ki kimileri, hangi koşullarda ve sırada neyi söylediğini atladığından, başka noktalara çekmişler konuşulanları. Üstelik Zizek, konuşmalarında, kendi ülkesinden bakarak durumu değerlendirdiği gibi birtakım açıklamaları eklese de, duymak istemeyen çok olmuş anlaşılan. Beklentileri bir hayli kırmış Zizek anladığım kadarıyla; fakat, madem biliyordu yazarlar neden tekrar edilmesini istediler Žižek’ten onu da hiç anlamadım. Gayet pozitif ve eğlenceli bir edayla Žižek, hoş bir seda olup ülkesine döndü bence, eee geriye çok da anlamsız şeyler kalmadı doğrusu. Ben kısa bir özetini geçip, takip edemediyseniz, bilginiz olsun diye bir aktarımda bulunacağım. İyi okumalar.

İKTİSADIN DEĞİŞEN YÜZÜ-2 ; BAYES-PSİKOLOJİ-İKTİSAT

Son zamanlarda bir Bayes merakı gidiyordu bende, Levent de iyi bilir, nihayet bir sonuca vardırdım bu meseleyi tabi paylaşmak da istedim doğrusu ’Evreka’ halimi….Bayes’i açıklamadan önce bizi Bayes’e getiren -belki de zorlayan demeliyiz- koşullara ve tarihselliğe girmek istiyorum. Rasyonalite, belki yüzyıllarca tartışılan, ruh-beden iki midir bir midir yoksa ruh diye bir şey yok mu sorularıyla yükselip dursa da, şu açık ki, bilimlerin ayrışmaya başladığı aydınlanma sonrası dönemde ve politik-ekonominin, ahlak felsefesinden koptuğu, psikolojinin kendi kendini var etmeye çalıştığı yıllara gittiğimizde, karşıma çıkan ilginç anekdotlar oldu.